Kıdemli Türk diplomat, İran’ın İsrael ve Türkiye için bir tehdit olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, İsrael düşünce kuruluşu dergisinde iki devlet arasında güvenlik ve enerji alanlarında işbirliği çağrısında bulunan bir makale yayınladı.

Üst düzey bir Türk diplomat Salı günü yayınlanan bir makalede, ülkesinin tıpkı İsrail gibi İran ve nükleer emelleri tarafından tehdit edildiğini söyledi.

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, Tel Aviv Üniversitesi’nin Dayan Stratejik Araştırmalar Merkezi dergisi Turkyscope’a yazdığı bir makalede, İsrail ve Türkiye’nin ortak noktaları üzerine inşa edebilmeleri ve farklı görüşleri bir kenara bırakırken sürdürülebilir bir diyalog geliştirebilmeleri gerektiğini yazıyor.
Türkiye’nin önde gelen diplomatlarından biri olarak kabul edilen büyükelçi, Türkiye-İsrail ilişkilerinin karşılıklı güvene dayalı olarak dönüştürülmesi çağrısında bulundu ve kendisine göre iki ülkenin neden birçok alanda işbirliği yapması gerektiğini anlattı.

İsrail-Türkiye ilişkileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003’te iktidara gelmesinden bu yana, İsrail’e yönelik düşmanca politikaları ve söylemleri nedeniyle yıllar içinde kötüleşti.
İlişkilerdeki kopuş, Gazze’ye gitmekte olan bir barış filosunun parçası olan bir Türk gemisinin IDF birlikleri tarafından bordaya alınarak İsrail askerlerinin yanı sıra eylemcilerin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan Mavi Marmara olayıyla sonuçlandı.
İkili bağlar yerinde kaldı, ancak gergindi ve Türkiye, bazı Müslüman devletlerin İsrail ile ilişkilerini normalleştirip onları “Filistin halkına ihanet” olarak nitelendirerek Abraham Anlaşması’na bile karşı çıktı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen Aralık ayında Ankara’da Yahudi liderleri ağırladı.

Büyükelçi yazısında, Cumhurbaşkanı Issac Herzog’un son ziyaretinden sonra İsrail ve Türkiye’nin Filistin sorunu da dahil olmak üzere her konuda göz yumması beklentisinin olamayacağını söyledi. Ancak, tüm anlaşmazlıklar çözülmese bile, “Türk ve İsrail’in jeostratejik çıkarları yakın ve çok katmanlı bir ortaklığı dikte ediyor” dedi.
Mercant, İran’dan ismiyle bahsetmese de nükleer emellerine atıfta bulundu. Güvenlik tehditleri ve enerji tedarik yolları konusunda işbirliği çağrısında bulunan Bakan, “İslamofobi, antisemitizm ve her türlü nefret suçuna karşı bir siper olarak kültürler arası sinerjinin teşvik edilmesi” çağrısında bulundu.
Mercan, iki ülkenin terörle mücadelede işbirliği yapması gerektiğini söyledi.

Türk-İsrail etkileşimi, kötü niyetli aktörler ve eğilimler karşısında geleneksel bir bölgesel ortaklıktan fazlasını sunuyor. Konvansiyonel ortaklıklar, ister bir tehdide karşı isterse bir amaç için olsun, belirli bir konu içindir. Konvansiyonel ortaklıkların son kullanma tarihleri ​​vardır. Türkiye ve İsrail ise ortak bir mahalleyi, mirası ve en önemlisi ortak bir geleceği paylaşıyor” dedi.

Türkiye-İsrail’in bölgesel meselelere şeffaf katılımı, diyalog ve diplomasiye öncelik verilmesi açısından örnek teşkil edecektir. Ayrıca, yapılandırılmış bir Türk-İsrail ortaklığının MENA dışındaki Kafkaslar, Orta Asya ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelere getireceği potansiyel kazanımları da gözden kaçırmamalıyız.”

Yahudilerin Türkiye’nin mirasına katkılarını ve ülkesinin Yahudi vatandaşlarına karşı nezaketini de sözlerine ekledi.
Büyükelçi, “Türk ve İsrail halkları, bu vizyonu gerçekleştirmeleri ve Türk-İsrail ilişkilerini karşılıklı güven ve karşılıklı bağımlılığa dayalı olarak yapıcı bir şekilde dönüştürme fırsatını yakalamaları için cumhurbaşkanlarını desteklemelidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir