Nissim Gini,İzmir’li Yitzhak Gini ile Morocco’lu Miryam’ın 4 çocuğunun üçüncüsü olarak 1938’de Yeruşalayim de dünyaya geldi.

14 Mayıs 1948’de Israel Devleti’nin kurulmasından hemen sonra Eski Şehir’de yoğun çatışmaların başlamasıyla baba Yiztzak Ginni çalıştığı fırından evinin bulunduğu Mahaneh Yehuda mahallesine 6 ay boyunca dönemedi.

Her iki gözü de kör olan Miryam Ginni artık 4 küçük Çocuğu’nun sorumluluğuyla,yaklaşık altı ay boyunca savaşın korkularına yalnız başına direnmek zorunda kalacaktı.

Tek şansları Mahalledeki Yahudi cemaati’nin büyük bir aile olarak yaşıyor olması ve her birinin diğerine yardım ve ihtiyaç anında destek veriyor olmasıydı.

Savaş başladığında,Nissim Ginni diğer çocuklarla birlikte koşucu olarak savunma kuvvetlerine yardımcı olmaya başladı.

Bu çocuklar,Irgun ve dışarıdan gelen ve hiçbir yeri bilmeyen diğer savunma kuvvetlerinin aksine,dar sokakları biliyor ve dolambaçlı yollardaki Yahudi savaşçılar arasında iletişimi sağlıyor,hava da uçuşan mermiler arasından koşarak,su veya yiyecek taşıyarak ellerinden geldiğince yardım ediyorlardı.

Ancak Nissim’in yaptığı en önemli şey Savaşçıları,Ürdün birliklerinin hareketleri hakkında bilgilendirmekti.

27 Mayıs 1948’de Nissim yemek yemek için evine gitti ve yemekten sonra evden ayrılmak üzereyken dışarıdan gelen mermi seslerinden korkan annesi;” Dışarısı çok tehlikeli gitme ” diyerek gitmesini engellemeye çalıştığında.

9,5 yaşında ki Nissim;“Ne istiyorsun anne,diğerleri ölürken evde mi kalayım ?” diyerek görev yeri olan ve Kotel’in(Batı Duvarı)yanında Yeshiva Porat Yosef’un bugün bulunduğu yere yakın bir yerde ki gözlem merkezine koşarak gitti.

Görev yerine daha yeni varmıştı ki,Nissim siperden başını kaldırdı ve Ürdünlü keskin bir nişancı onu başından ölümcül şekilde yaraladı.

Nissim,Bate Mahase revirine götürüldü.
Orada,umutsuzca başından akan kanı durdurmaya çalıştılar.Onu hayatta tutmaya çalışanlardan biri de o sırada orada görev yapan 14 yaşındaki ablası Haya idi.

Ancak revir,Nissim’e yardım edecek uygun tıbbi donanıma sahip değildi,ertesi gün Nissim Gini yarasından dolayı öldü.

VE HAZİRAN 1967 ;
Tsahal(İsrael Savunma Kuvvetleri)
Yeruşalayim’i fethetti.Yaşlı bir Arap,askerlere yaklaşarak yüksek rütbeli bir subay ile konuşmak istediğini söyledi…Subayı şehrin bir köşesine götürerek;”Birkaç Yahudi’nin bedeni buraya gömüldü…Onları 1948’de gömdüm.Ürdünlüler cesetleri yakmak istediler ama ben izin vermedim.”

Ordu cesetleri ortaya çıkardı,ancak savaşçıların kimlikleri-Nissim Ginni’nin ki hariç- belirlenemedi.

Çünkü ;ONUN HALA BEBEK DİŞLERİ VARDI.

Birkaç yıl sonra,Tsahal Nissim Gini’yi Israel Savunma Kuvvetleri’nde hizmet veren en genç asker olarak tanıdı ve Har Hertzel askeri mezarlığında anısına bir plaket konuldu.

  • Nissim Ginni’den geriye kalan tek fotoğraf

SARP OBAY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir