Yeruşalayim mahkemesi Salı günü Filistinli bir ailenin Doğu Yeruşalayim’ deki Shimon Hatsadik Şeyh Jarrah semtinde Mart ayı için planlanan evlerinden tahliyesini askıya aldı.
Salem ailesinin 1948’den önce bir Yahudi aileye ait olan evinin tahliye emri, bölge sakinlerinin Yahudi yerleşimci grupları Filistinlileri dışarı atmaya çalışmakla suçladığı bölgede gerilimi arttırdı.Mahkeme de gerilimi düşürmenin yolu olarak hak ve tapu sahibi Yahudi ailenin mülkünün tahliyesini dondurarak buldu.
Yine fatura işgalci Arap aileler yerine Yahudilere kesilmiş oldu.
Polis kaynakları ve diğer yetkililer, 11 aile üyesinin tahliyesinin kentteki şiddeti yeniden alevlendirebileceği endişesini dile getirmişti.Polis, özellikle bu yıl Nisan ayı başlarında başlayacak olan ve Ramazan ayına yakın planlanan tahliyenin zamanlaması konusunda endişeliydi.
Yeruşalayim Sulh Mahkemesi’nin kararı, aile teminat olarak mahkemeye 25.000 şekel (7.700 $) yatırır yatırmaz yürürlüğe girecek. Mülk sahibi oldukları gerekçesiyle tahliye talebinde bulunan yerleşimciler, şimdi ailenin temyiz başvurusuna yanıt vermelidir.
Salemler, evi 1951’den itibaren Ürdünlü düşman mülkünün koruyucusundan kiraladı. 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan sonra İsrail Genel Velisi, 1948’den önce orada yaşayan Yahudi ailesinin mirasçılarına geri verdi.
Yahudi mirasçılardan bazıları mülkün bir kısmını STK’ya sattı. Yakın zamanda belediye meclisi üyesi Yonatan Yosef binanın haklarını satın aldı.
Aralık ayında bir mahkeme, polisin mahkeme katibinden güvenlik riskini öne sürerek ertelemesini istemesi üzerine Salem ailesinin tahliyesini durdurdu.
Yahudilerin eve girebilmeleri için evi tahliye etme kararı 1988’de verildi, ancak o zamandan beri yerleşimciler Filistinli aileyi evlerinden çıkarmak için çok az şey yaptı.
Ev, mahallenin Um Haroun denilen batı kesiminde yer almaktadır. Son zamanlarda, sakinlerin yargıçların uzlaşma teklifini geri çevirdikten sonra İsrael Yüksek Mahkemesi’nin kararını beklediği mahallenin doğusundaki Filistinli ailelerin tahliyesi konusunda tansiyon yükseliyor.
Ancak “Adalet mülkün temelidir” ilkesi bir türlü bu dosyada gerçekleşemedi.Insan sormadan duramıyor…Ya tersi olsaydı?
Yahudi aile Arap ailenin tapulu mülküne yıllarca kira ödemeden çöreklenmiş olsaydı ???