Yetkililer, köklü Şeyh Jarrah çatışmasıyla yüzleşmek zorunda kaldı
Huzursuzluk giderek daha sık ve şiddetli hale gelirken, İsraelli yetkililer Doğu Yeruşalayim deki bu tarihi mahallenin altmış yıllık karmaşıklığıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Şeyh Jarrah’da veya Shimon Hatzadik’te (kime sorduğunuza bağlı olarak) yönetim neredeyse yoktur. Kararlar, hükümet politikaları ve polis, Doğu Yeruşalayim ‘deki mahallede meydana gelen sorunların üzerinde duruyor.

Bu alan her zaman tartışmalı olsa da, son zamanlardaki aktivizm, artık halının altına süpürülemeyecek şiddetli çatışmalara hayat verdi.
Yasal olarak, Şeyh Cerrah toprakları 1875’te Yahudi toplulukları tarafından satın alındı ​​ve ardından 1948 Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra burayı Doğu Yeruşalayim sakinleri arasında bölen Ürdünlüler tarafından işgal edildi. Bu sakinler, mülkün Ürdünlülere ait olmadığını, ancak özel mülkiyette olduğunu iddia ediyor, ancak Yüksek Mahkeme bu iddiayı reddetti.

Yıllar boyunca, Yahudi cemaati üyeleri mahalledeki çeşitli yapılar üzerinde sahipliklerini yasal prosedürlerle kanıtladılar.
80’lerde hatta bir uzlaşma vardı ve Arap sakinleri korunan sakinler olarak kabul edildi. Yahudi ev sahiplerine kira ödemeyi bıraktıklarında, binalarda yaşamaya devam etme haklarını da kaybetmiş oldular…

Adalet mülkün temelidir…Ancak Shimon Hatsadik Mahallesi’nde bu işlemiyor.Yillarca tapu sahiplerine kira ödemeden orada ikamet eden Arap aileler, kanunun işlemesi ile işi teröre döktüler.

Bu bölgeyle ilgili yasal görüşmeler devam ediyor ; Güncel konu, Salem ailesinin evlerinden tahliyesi ile ilgili.Şimdi Barış solcu dernek Arapların burayı terk ettirilmemesini desteklerken kanuni tapular nedeni ile ödenmesi gereken kira konusunu gündeme dahi getirmiyor.Haklıuı haksız, mülk sahibini de sorunun kaynağı olarak gösterme çabaları ateşe körükle gidilmesine sebep vermektedir.

Aksine, “Nahalat Shimon” örgütü aracılığıyla Şeyh Cerrah’taki Yahudi mülklerini yöneten Elyashiv Kemhi, terör saldırıları ve yasal savaşlar arasında ayrım yapılması ve yalnızca en son olaylara odaklanılması çağrısında bulunuyor.

Sırf Yahudi oldukları için bir Yahudi evini ailesiyle birlikte birkaç kez ateşe verip yakmaya çalışan teröristlerden bahsediyoruz” diye konuştu. Başta mahalle sakinleri olmak üzere Yerusalayim sakinlerine güvenlik ve yönetim duygusunun geri dönmesini talep ediyor, bizi desteklemeye gelen ve bir koruyucu duvar gibi yanımızda duran Knesset üyelerini kutsuyoruz” dedi.

Salem ailesinin evinin yanındaki ev, beş kez ateşe verilen Tal Yoshvayev’e ait. Mahkeme, devletin önümüzdeki Mart ayında Salem ailesini tahliye etmesi gerektiğine karar verdi ve bu hafta sonu Yoshvayev’in evi bir kez daha ateşe verildi. Bu, Itamar Ben Gvir’in mahallede bir “parlamento ofisi” kurmasının ardından büyük bir öfkeye yol açtı.

Polis isyancılara karşı harekete geçmeye çalışıyor ve ortamı sakinleştirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bununla birlikte, başarı eksikliği cesaret kırıcıdır ve Şeyh Cerrah’ı çevreleyen haftalık yasal anlaşmazlıklar konusunda önümüzde uzun bir yol olduğuna işaret etmektedir.

Bu arada Belediye Başkanı Moshe Lion, belediye güvenlik şubesini, bölge sakinlerine barış sözü verecek ve isyancıların işledikleri suçlardan dolayı yargılanmalarını sağlayacak gelişmiş bir güvenlik gücü kurmaya çağırdığını duyurdu.

Yarını unutamayız Yerusalayim bir arada yaşama şehridir, her zaman olmuştur ve olacaktır” dedi.
Ben Gvir’in kışkırtıcı açıklamaları ve eylemleri yalnızca yönetim eksikliğini kanıtlıyor. Bu, Yoshvayev evinin alevler içinde kalması gibi, giderek daha fazla huzursuzluk yaratıyor. Yaklaşan Ramazan ayıyla birlikte bu olaylar, yetkililere geçen yıl Muhafız Duvarı Operasyonu’na yol açan isyanları beklemediklerini hatırlatan uyarı sinyalleridir.

Ancak Ben Gvir orada yaşanan Arap Terörü nednei ile güvenlik güçlerinin yetersiz müdahalelerini gündeme getirmek için bulunduğunu defalarca açıklamıştı.Onun bu sorumluluk taşıyan görevi üstlenmesi kışkırtma değil olsa olsa olayların gerçek yüzünü kamuoyuna aktarma arzusunun tezahürüdür.

Orada bir mahalle ve o mahallede yaşayan iki ayrı milletten sakinler var.Ve heryerde olması gerektiği gibi kiracılar emlak sahibine kiralarını ödemeli aksi taktirde tahliye kararlarına boyun egmelidir.Baris bahanesiyle kimsenin hakları gasp edilemez.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir