Korsanlık, altın çağını yeni dünyanın keşfiyle, Karayipler’den Madagaskar’a kadar olan geniş güzergahta yaşamış ve modern anlamıylada ‘’korsanlık’’ kelimesi ilk olarak 17.yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de Uluslararası Hukukun ilk mevzuatı da bu tarihlerde korsanlık nedeniyle hayat bulmuştur.
Modern anlamdaki korsanlık, yeni dünyanın keşfinden sonra bir meslek ve politik bir amaç olarak, zenginle fakir arasındaki uçurumdan rahatsız olan ya da mevcut iktidarlara karşı nefret duyan insanlardan oluşan bir topluluktu. Yüzyılın sonunda, Jamaika’da 6 sinagog ve yaklaşık 2.000 Yahudi vardı. Son on yıl içinde Karayipler’de ortaya çıkarılan tarihi mezarlıklarda, Magen David’lerle süslenmiş kafatası ve çapraz kemikler ile sembolize edilmiş birçok mezar taşı ortaya çıkarılmıştır. Katolik İspanya/Portekiz ile şiddetli bir rekabet içinde olan İngilizler, 1655’te Jamaika’yı İspanyollardan ele geçirdiler ve İspanyol gemilerine el koyabilmek amacı ile de bir dizi Yahudi gemisi Britanya ve Hollanda güçleri adına İspanyol gemilerine karşı savaş başlattı. Bu kaptanlar, popüler hayal gücünün korkunç korsanları değildi ; Birçoğu, İngiltere’nin Hollanda’nın ve diğer deniz güçlerinin istihdamında çalışan insanlardı.
Böylece, Queen Esther, Samuel ve Abraham’s Shield gibi isimler taşıyan Yahudi korsan gemileri en çok İspanyol ve Portekiz gemilerine saldırarak nesiller boyunca süren Katolik zulümüne karşı bir cevap vermiş oldular. Karayipler’in Yahudi korsanlarının en ünlüsü Moşe(Abraham)Henriques Cohen’di. Cohen hayatına Portekiz’de Engizisyon baskısı altında yaşayan gizli Yahudi olarak başlamış ve Katoliklerin Yahudilere yaptığı işkencelere birçok defalar şahit olmuştu. Bu acı deneyimler görünüşe göre Cohen’i acımasız engizisyonun ev sahibi olan Katolik İspanya-Portekiz’e karşı savaşmaya karar vermesine yol açmış ve Yahudiler için bir sığınak olan yeni dünyaya giderek Jamaika’ya yerleşmesine yol açmıştı. Katolik İspanya’nın yeni dünyadaki sömürge tasarılarını engellemek için Hollanda adına çalışmaya başlayan Cohen, 1628 yılında da Küba’nın Matanzas Körfezi’nde bir İspanyol hazine filosunu ele geçirerek bu günün değeriyle yaklaşık 1 milyar ABD doları değerinde ganimeti ele geçirmişti.
Bir başka kayda değer Yahudi korsanı ise 1600 lü yıllarda Karayipler’de 3 korsan gemisini komuta eden Yaakov Koriel idi. Yaakov Koriel daha sonra Eretz Israel’e dönerek Safed’e yerleşmiş ve mistik Yahudi öğretisi Kabala ile ilgilenerek hayatına devam etmiştir. Vefat ettiğinde de Yukarı Galile’de büyük kabalist Rabbi Isaac Luria’nın mezarının yanına gömülmüştür.
Sarp Obay