İki Cinsiyet
İlk kadın olan Hava’nın anlamı “ yaşayan her şeyin annesi” dir. Erkeğin adı Adam, “topraktan“ geçmişine atıf yapar.
Hava ismi, kadının gelecekteki rolünden söz eder. Rabiler geçmiş ve geleceğin bir anlam ifade edecek şekilde bir araya gelmesinin ancak kadınla erkeğin birleşmesiyle mümkün olduğunu açıklar.
Tanrı Adam‘ı yarattıktan sonra “Erkeğin yalnız kalması iyi değildir” (Bereşit- Yaratılış 2:18) dedi. Adam, Cennet Bahçesi ‘nde olabilirdi ama yanında başka bir insan olmayınca Cennet bile Cehennem’ dir. Dolayısıyla Tanrı bir daha yarattı. Tanrı Hava’yı yarattı ve Talmud’un, daha sonra Yahudi atasözüne dönüştüreceği konuyu kanıtladı: ‘Kadın olmadan erkek, yarım bir erkektir; tam değildir.”
Hava, erkeğin en iyi arkadaşı olma amacını taşıyordu. Dahası, “Ezer Kenegdo” (Bereşit – Yaratılış 2:20) olmak, onun Tora tarafından belirlenen kaderi olacaktı. Türkçe’si “onun için yardımcı”. Ancak rabinik yorumcular gerçek anlamın bu olmadığını vurgular. İbranice kenegdo, onun için değil, ona karşıt anlamını taşır.
Kadın, tam bir erkek gibi olma amacıyla yaratılmamıştı. Dünyada zaten bir erkek vardı. Kadın farklı olmalıydı. Erkeğin karşıtı olmalıydı. Farklı doğası ile erkeğin eksiklerini dengelemeliydi. Erkekle kadın birbirini tamamlamalıdır. Farklı yönleri Tanrı tarafından kasten tasarlanmıştı.
Yaşasın Farklılık
Yahudi Midraş’ın sayfalarından kopup gelmiş gibi duran sevimli bir İskoç düğün şarkısı vardır:
Kadın Adam’ın başından alınmadı
Bu yüzden ona emretmemeli
Kadın Adam’ın ayağından alınmadı
Bu yüzden ayakları altında ezilmemeli
Kadın Adam’ın koltuklarından alındı
Bu da gösterir ki
Adam onu tehlikeden ve zarardan korumalı
Rabiler Hava’nın neden Adam’ın başından veya ayağından yaratılmadığı konusunda aynı nedenleri gösterir. Ancak öykünün en önemli cümlesi daha güçlü ve derindir. Tanrı, Adam’ın kaburgasından bir parça aldı ki erkek eşinin yanında, eşit olarak durması gerektiğini hep hatırlasın; ne ondan yüksekte, ne de aşağıda.
Kemik Tozdan Güçlüdür
Midraş, erkek ile kadın arasındaki diğer bir farkı da gösterir. Erkek toz ve topraktan yaratılmıştı; kadın ise Adam’ın kemiğinden. Kemik, topraktan daha güçlüdür; kilden yapılmış bir testi yere düşer ve kırılır; kemikten yapılmış bir kap sağlam ve bir bütün olarak kalır. Midraş şu sonuca varır: Kadın daha büyük bir duygusal güce sahiptir. Saygıdeğer Amerikalı antropolog ve sosyolog biyolog Ashley Montagu yirminci yüzyılda şunları yazdığına göre, eski metnin gözlemi dikkat çekicidir. “Kadınlar erkeklerden daha duygusal olduğu halde, erkekler duygusal açıdan kadınlardan zayıftır; yani duygusal gerilim durumunda erkekler kadınlardan daha çabuk kırılır. Kadınlar daha kolay bükülür, daha esnektirler.”
Kaynak: Sevivon