Tu Bişvat
ט״ו בשבט
15 Şevat 5782
17 Ocak 2022

“Tanrı’nın size bağışladığı topraklara girdiğinizde, onların iyi şeylerle dolu olduğunu göreceksiniz. Sizlere vaat ettiğim topraklara girdiğinizde orada bulduğunuz meyve ağaçlarının ürünlerinden yiyecek, yeni ağaçlar dikeceksiniz ki, sizden sonra gelecek nesiller, yeşil bir dünya devralsınlar.”
Mişna’da Tişri ayının 1. günü “yılbaşı” olarak saptandığı halde, Şevat ayının 15. günü de ağaçların yılbaşısı olarak kabul edilir. Yahudi geleneğine göre, ağaçlar bu mevsimde yeniden hayat bulmaya başlar, dallarına su yürür ve bu yeni mevsim bir bayram olarak her yıl Şevat ayının 15. günü kutlanır.
Bu tarihin saptanmasının en önemli nedeni kutsal topraklara yağan en bereketli yağmurların 15 Şevat tarihine kadar sürmesidir. Bu tarihten sonra yağmurlar azalır, göklerden dallara su yürür, güneşli günler başlar, ağaçlar meyve ve çiçeklerle donanır.
“Sizlere vaad ettiğim topraklara girdiğinizde orada bulduğunuz meyve ağaçlarının ürünlerinden yiyecek, yeni ağaçlar dikeceksiniz ki, sizden sonra gelecek nesiller, yeşil bir dünya devralsınlar.”

İşte bu sözlerden de anlaşılabileceği gibi, Tu Bişvat’ın simgelediği anlam; kutsal topraklarda bulunan ağaçların korunması, yenilerin ekilmesi ve gelecek kuşaklara yemyeşil bir dünyanın miras bırakılmasıdır.
Kutsal Tora’da, tarım ve ekim ile ilgili birçok yasa vardır. Bu yasalar insanlara doğaya değer vermeyi, ziraatçiliğin genel kaidelerini öğretmeyi ve doğayla tarım arasındaki dengeyi sağlayabilmeyi öğretmektedir.
Tu Bişvat günü ağaç fidanlarının dikilmesi bir gelenek halini almıştır. Tu Bişvat dini bir bayram olmadığı için özel bir duası yoktur.
Ağaçlara Duyulan Sevgi…
Kutsal topraklarda yaşayanların ağaçlara duydukları ilgi ve sevgi çok eskilere dayanır. Çağdaş toplumların dillerine ve akıllarına yerleşen ve onları meşgul eden “ekoloji” çevrecilik olgusu Yahudiler için binlerce yıllık eskiliktedir.
Mısır esareti çıkışından sonra, kutsal toprakları yeniden yurt edinmeye hazırlanan İsrailoğulları’na Tora’da verilen Tanrısal emirde;
“Oraya gireceğiniz zaman, toprak kazanmak için girişeceğiniz savaşlar eğer uzarsa oradaki ağaçlara kesinlikle zarar vermeyecek, korumaya alacaksınız. Onların meyvesini yiyebilecek, asla kesmeyeceksiniz.”
Siz her şeyi mükemmel bir şekilde bulduğunuz halde yine de gelecek nesiller için ekecek ve dikeceksiniz. Yaşınız ne olursa olsun, ömrünüzün yetip yetmeyeceğini düşünmeksizin dikeceksiniz ki, sizden sonra yetişecek olan çocuklarınız da sizlerin diktiğinden yararlanacaktır.” denmektedir.
Tu Bişvat’ın Evrensel Anlamda Önemi
Tu Bişvat bayramı dini bir kutlama günü olmamakla birlikte, Kutsal Tora’mız içinde yer yer rastlanan Tanrısal yönergeler doğrultusunda doğayı ve ağaçları koruma altına alma bağlamında bütün zamanlar için güncelliğini koruyan ve her dem taze kalacak olan çevrecilik olgusunu, nüvesini oluşturmaktadır. Binlerce yıl önce İsrailoğulları’na sunulan Kutsal Tora o denli ön görüşlü bir dindir ki, insanına çevrecilik ve doğa dengesi konusunda yasalar getirmiştir.
Kesilen her ağacın yerine dikilmesi gereken fidanlar, yaş sınırı göze alınmaksızın dikilen ekilen toprak, kendinden sonrakine bırakılacak en büyük miras ağaçlar ve yemyeşil bir doğa olacaktır.
Bu doğrultuda dünyanın her tarafında var olan ormanlar ve yeşil alanlar yakılıp tahrip edilirken, 1905’ten bu yana sistemle ve yasal maddelerle bağlanmış olarak yürütülen ağaç dikme, yeşillendirme, ormanları çoğaltma ve koruma vakfı olan Keren Kayamet Leisrale’in eşgüdümünde (Yahudi Ulusal Vakfı) çorak ve verimsiz olan İsrail toprakları yemyeşil ve orman zengini bir ülke haline getirilmiştir.
Kesilen her ağacın yerine dikilmesi gereken fidanlar, yaş sınırı göze alınmaksızın dikilen ekilen toprak, kendinden sonrakine bırakılacak en büyük miras ağaçlar ve yemyeşil bir doğa olacaktır.
Bu doğrultuda dünyanın her tarafında var olan ormanlar ve yeşil alanlar yakılıp tahrip edilirken, 1905’ten bu yana sistemle ve yasal maddelerle bağlanmış olarak yürütülen ağaç dikme, yeşillendirme, ormanları çoğaltma ve koruma vakfı olan Keren Kayamet Leisrale’in eşgüdümünde (Yahudi Ulusal Vakfı) çorak ve verimsiz olan İsrail toprakları yemyeşil ve orman zengini bir ülke haline getirilmiştir.
Dinsel buyruklar ve gelenekler doğrultusunda başlayan bu faaliyetler giderek çağda? boyutlara ulaşmış ve bugünkü evrensel ekoloji kavramları ile koşutluklar kurularak, doğa dengesini korumak adına sonu gelmeyen, dünyaca ünlü bir tarımsal uğraşı haline gelmiştir.
TU BİŞVAT SEDERİ
İstanbul Sefarad cemaati adetlerine göre Tu Bişvat Sederi’nde; 14 Şevat’ı 15 Şevat’a bağlayan akşam (bu yıl 10 Şubat Cuma akşamı), yemekten ve Birkat Amazon’dan hemen sonra, yemek masası Kutsal Topraklarda yetişen buğday, arpa, üzüm, hurma, nar, zeytin, incir başta olmak üzere türlü meyvelerle donatılır.
TEİLİM (Zebur) kitabında 120. mezmur (Teilim kitabındaki kutsal şiirlerden) başlanır, 134. mezmurun sonuna kadar okunur.
Bu on beş mezmur, ya sederin başında peş peşe okunur ya da isteğe göre, meyveler yenirken aralarda okunabilir. Yani sırasıyla önce bir mezmur, sonra meyve ve meyvenin duası, sonra diğer mezmur, meyve ve meyvenin duası… şeklinde devam edebilir.
ŞEEHEYANU –O zamana kadar henüz yemediğimiz meyve çeşitleri varsa, bunları Tu Bişvat’ta yemeye özen gösteririz. Böylece Şeeheyanu berahasını da söylemiş oluruz. Şeeheyanu berahasını, o meyveye ait kendi berahasını söylemeden önce söyleriz. “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Şeeheyanu Vekiyemanu Veigianu Lazeman Aze” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, çünkü bizi yaşattın, ayakta tuttun ve bugünlere eriştirdin).
1) BUĞDAY
Herkes buğdayı temsilen eline bir kurabiye alır ve ona özgü berahayı söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Mine Mezonot“(Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, yiyecek çeşitlerini yaratan). Ve kurabiyeyi yer.
2) ZEYTİN
Evin sahibi bir ZEYTİN alıp, duasını söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) ve zeytini yer.
3) HURMA
Masada bulunanlardan birine HURMA verilir. Duasını söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) sonra hurmayı yer.
4) ÜZÜM
Masadakilerden birine kuru veya yaş ÜZÜM verilir. Duasını söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) sonra üzümü yer.
5) KAŞER ŞARAP veya
ÜZÜM SUYU
Herkes eline bir bardak KAŞER ŞARAP alır ve onun duasını söyler: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Agefen” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, bağın meyvesini yaratan), sonra içer.
6) İNCİR
Masada bulunanlardan birine İNCİR verilir.
a) Önce, Şir Aşirim’de (Ezgiler Ezgisi) bulunan şu pasuklar, şarkılarla okunur (şarkısız da okunabilir):
Tseena Urena Benot Tsiyon Bameleh Şelomo Baatara Şeitera Lo İmo Beyom Hatunato Uvyom Simhat Libo Ve Ateena Haneta Pagea Veagefanim Semadar Natenu Reah, Kumi Lah Rayati Yafati Ulhi Lah.
b) Sonra meyvenin kendi berahasını: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets”(Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söyler ve sonra inciri yer.
7) NAR
Masadakilerden birine NAR verilir:
a) Önce, Şir Aşirim’den şu pasuk, şarkılarla okunur(şarkısız da okunabilir):
Kehut Aşani Siftotayih Umidbareh Nave, Kefelah Arimonrakateh Mibaad Letsamateh.
b) Sonra meyvenin kendi berahasını: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söyler ve sonra narı yer.
8) BADEM, FINDIK, PORTAKAL, ELMA, CEVİZ vb
Henüz AETS berahasını söylememiş kişilere diğer ağaç meyveleri verilir, bu kişiler:
“Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets”(Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) berahasını söyler ve sonra BADEM, FINDIK, PORTAKAL veya diğer ağaç meyvelerinden yer.
ELMA: Elma yeneceği zaman:
a) Önce Şir Aşirim’den şu pasuk şarkılarla okunur (şarkısız da okunabilir):
“Ketapuah Baatse Ayaar Ken Dodi Ben Abanim, Betsilo Himadti Veyaşavti Ufiryo Matok Lehiki”.
b) Sonra meyvenin kendi berahası:“ Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets”(Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söylenir ve elma yenir.
CEVİZ: a) Önce Şir Aşirim’den: “El Ginat Egoz Yaradti Lirot Beibe Anahal, Lirot Afareha Agefen Enetsu Arimonim, Lo Yadati Nafşi Samatni Markevot Ami Nadiv” pasuğu, şarkılarla söylenir. (şarkısız da okunabilir)
b) Ardından kendi berahası: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aets” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, ağacın meyvesini yaratan) söylenir ve ceviz yenir.
9) Toprakta yetişen meyveler
Ağaç meyvelerinin dağıtımı bittikten sonra sıra toprakta yetişen meyvelere gelir: MUZ, HAVUÇ, KARPUZ, KAVUN veya onlara benzer LEBLEBİ, YERFISTIĞI alınır, berahası söylenir: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Bore Peri Aadama” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, toprağın meyvesini yaratan), sonra yenilir.
10) ARPA
Tora’daki ARPA ürününü hatırlamak için bira alınır, bira için beraha söylenir:
“Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Şeakol Niya Bidvaro” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı ki her şey sözü ile oluştu) ve sonra içilir. (Bu beraha masadaki çikolata, şeker, içecek çeşitleri için de söylenir)
11) Meyvelerin kokusu:
LİMON veya ETROG (Sukot bayramında lulav’la birlikte tuttuğumuz güzel kokulu turunçgil) alınır. Ona özel beraha söylenir: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Anoten Reah Tov Baperot” (Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, meyvelere iyi koku veren) sonra koklanır..
Kaynak:Sevivon